Yeniliklerin
Yayılması kuramı, ilk olarak 1903 yılında Gabriel Tarde tarafından “Çok
basamaklı Akış Teorisi (Multi-step Flow Theory)” adı altında ortaya atılan
yayılım teorisinden bir adım sonra ortaya çıkmıştır. Yeniliklerin Yayılması Teorisi
insanların teknolojideki yeni fikirlere karşı tavırlarını, bu fikirlere uyum
sürecini ve bu yenilik yoluyla iletişime geçme yollarını açıklamaktadır. Teoriye
göre hem medya hem de kişiler arası ilişkiler, enformasyon ve fikir akışı
sağlamaktadır. Enformasyon ise kişiler arasında internet ağları yoluyla
yayılmaktadır.
Bu teoriye adını
veren Rogers’a (1995) göre yenilikler dört aşamadan oluşmaktadır: buluş (yenilik), sosyal
sisteme yayılım (veya iletişim), zaman ve sonuçlar. Buluş veya yenilik bir birey tarafından algılanan düşünce veya uygulamadır. Sosyal sitem veya iletişim kanalları aracılığı ile bu yenilik yayılır. Daha sonra yeniliğe uyum süreci başlar. Yeni fikir ve yeniliklere
uyum süreci ya da yenilikleri kabul etme, zamana bağlı olarak kişiden kişiye değişmektedir. Ryan and Gross (1997) bu kişileri 5
kategoride incelemektedir[1]:
·
Yenilikçiler (innovators): Karmaşık teknik bilgiyi uygulama
ve anlama yeteneği olanlar (%2,5)· Çabuk benimseyenler (early adapters): Birçok sistemdeki en büyük fikir liderleri (%13,5)
· Erken çoğunluk (early majority): diğerleri ile sık etkileşim kuranlar (%34)
· Geç çoğunluk (late majority): dikkatli ve şüpheli olanlar (%34)
· Yavaş ilerleyenler (laggards): yeniliklerden kuşku duyanlar (%16)
Yeniliklerin yayılması sürecinde zamana göre kişiler |
Teoriye dair araştırmalar ise temelde dört temel bileşene odaklanmaktadır:
1. Bir yeniliğin uyum sürecine etki eden karakteristik özellikler,
2. Bireylerin yeni bir fikre, ürüne veya uygulamaya uyum sağlamayı düşünürken oluşan karar verme süreci,
3. Bir yeniliğe muhtemelen (büyük ihtimalle) uyum sağlayan bireylerin karakteristik özellikleri,
4. Bir yeniliğe uyum sağlayan bireyler ve toplum için oluşan sonuçlar,
5. Uyum sürecinde kullanılan iletişim kanalları [2].
Teoride medya
yoluyla kitlelere etki eden güçlü duygular açıklanmaktadır. Yeni fikirler ve
yenilikler insanları korkutabilir ve hayal kırıklığına uğratabilir. Bu korku
nedeniyle yeni fikirler çoğu zaman başarısızlıkla sonuçlanır. Geleneksel
eğitimden teknolojiye dayalı öğrenme-öğretme sürecine katılan kişiler de benzer
zorluklarla karşılaşmaktadır.
Kaynak:
Yeniliklerin yayılması kuramına alaycı bir bakış |
[1]Dabaj, F. (2011). Analysis of
Communication Barriers to Distance Education A Review Study. 1 (1), Online
Journal of Communication and Media Technologies, 1-15.
[2] Diffusion of Innovations Theory http://www.utwente.nl/cw/theorieenoverzicht/Theory%20clusters/Communication%20and%20Information%20Technology/Diffusion_of_Innovations_Theory/
Ziyaret Tarihi: 23.04.2015
[3] Rogers, E.M. (1995).
Diffusion of innovations (4th edition). The Free Press. New York.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder